MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN
Kanun No. 4483-Kabul Tarihi: 2.12.1999 04.12.1999 tarih ve 23896 sayılı R.G
Amaç
MADDE 1.- Bu Kanunun amacı, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili mercileri belirtmek ve izlenecek usulü düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2.- Bu Kanun, Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanır.
Görevleri ve sıfatları sebebiyle özel soruşturma ve kovuşturma usullerine tabi olanlara ilişkin kanun hükümleri ile suçun niteliği yönünden kanunlarda gösterilen soruşturma ve kovuşturma usullerine ilişkin hükümler saklıdır. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali genel hükümlere tabidir. Disiplin hükümleri saklıdır.
765 sayılı Türk Ceza Kanununun 243 ve 245 inci maddeleri ile 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 154 üncü maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında açılacak soruşturma ve kovuşturmalarda bu Kanun hükümleri uygulanmaz.(Bu fıkra, 11.01.2003 tarihli, 24990 sayılı R.G. ile yayımlanan Kanun No. 4778 Kabul Tarihi: 2.1.2003 ile eklenmiştir)
İzin vermeye yetkili merciler
MADDE 3.- Soruşturma izni yetkisi;
a) İlçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakam,
b) İlde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kaymakamlar hakkında vali, (24.12.2019 tarih ve 30988 sayılı R.G. 7196 s.k. ile değişik)[1]
c) Bölge düzeyinde teşkilatlanan kurum ve kuruluşlarda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında görev yaptıkları ilin valisi,
d) Cumhurbaşkanına veya Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşlar[2] ve bakanlıkların merkez ve bağlı veya ilgili kuruluşlarında görev yapan diğer memur ve kamu görevlileri hakkında o kuruluşun en üst idari amiri,
e) (b) ve (c) bentlerindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla Cumhurbaşkanı kararıyla atanan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Cumhurbaşkanı veya ilgili bakan, (24.12.2019 tarih ve 30988 sayılı R.G. 7196 s.k. ile değişik)[3]
f) Türkiye Büyük Millet Meclisinde görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri ve yardımcıları hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı,
g) Cumhurbaşkanlığında görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı hakkında Cumhurbaşkanı, (09.07.2018 tarih ve 30473 Sayılı 3. Mükerrer R.G. KHK/703 ile değişik)
h) Büyükşehir belediye başkanları, il ve ilçe belediye başkanları; büyükşehir, il ve ilçe belediye meclisi üyeleri ile il genel meclisi üyeleri hakkında İçişleri Bakanı,
i) İlçelerdeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında kaymakam, merkez ilçelerdeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında bulundukları ilin valisi,
j) Köy ve mahalle muhtarları ile bu Kanun kapsamına giren diğer memurlar ve kamu görevlileri hakkında ilçelerde kaymakam, merkez ilçede vali,
Yokluklarında ise vekilleri tarafından bizzat kullanılır.
Yetkili mercilerin saptanmasında, memur veya kamu görevlisinin suç tarihindeki görevi esas alınır.
Ast memur ile üst memurun aynı fiile iştiraki halinde izin, üst memurun bağlı olduğu merciden istenir.
Olayın yetkili mercie iletilmesi, işleme konulmayacak ihbar ve şikayetler
MADDE 4.- Cumhuriyet başsavcıları, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bu Kanun kapsamına giren suçlarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde ivedilikle toplanması gerekli ve kaybolma ihtimali bulunan delilleri tespitten başka hiçbir işlem yapmayarak ve hakkında ihbar veya şikayette bulunulan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesine başvurmaksızın evrakın bir örneğini ilgili makama göndererek soruşturma izni isterler.
Diğer makam ve memurlarla kamu görevlileri de, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini ihbar, şikayet, bilgi, belge veya bulgulara dayanarak öğrendiklerinde durumu izin vermeye yetkili mercie iletirler.
Bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddî bulgu ve belgelere dayanması, ihbar veya şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur. (31.07.2004 tarihli, 25539 sayılı R.G.- 5232 s.k. ile değiştirilmiştir)[4]
Üçüncü fıkradaki şartları taşımayan ihbar ve şikâyetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikâyette bulunana bildirilir. Ancak iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgâh adresinin doğruluğu şartı aranmaz. Başsavcılar ve yetkili merciler ihbarcı veya şikâyetçinin kimlik bilgilerini gizli tutmak zorundadır. (31.07.2004 tarihli, 25539 sayılı R.G.- 5232 s.k. ile değiştirilmiştir)[5]
Ön inceleme
MADDE 5.- İzin vermeye yetkili merci, bu Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini bizzat veya yukarıdaki maddede yazılı şekilde öğrendiğinde bir ön inceleme başlatır.
Cumhuriyet başsavcılıkları ile izin vermeye yetkili merciler ihbar ve şikâyetler konusunda daha önce sonuçlandırılmış bir ön inceleme olması halinde müracaatı işleme koymazlar. Ancak ihbar veya şikâyet eden kişilerin konu ile ilgili olarak daha önceki ön incelemenin neticesini etkileyecek yeni belge sunması halinde müracaatı işleme koyabilirler. (31.07.2004 tarihli, 25539 sayılı R.G.- 5232 s.k. ile EKLENMİŞTİR)
Ön inceleme, izin vermeye yetkili merci tarafından bizzat yapılabileceği gibi, görevlendireceği bir veya birkaç denetim elemanı veya hakkında inceleme yapılanın üstü konumundaki memur ve kamu görevlilerinden biri veya birkaçı eliyle de yaptırılabilir. İnceleme yapacakların, izin vermeye yetkili merciin bulunduğu kamu kurum veya kuruluşunun içerisinden belirlenmesi esastır. İşin özelliğine göre bu merci, anılan incelemenin başka bir kamu kurum veya kuruluşunun elemanlarıyla yaptırılmasını da ilgili kuruluştan isteyebilir. Bu isteğin yerine getirilmesi, ilgili kuruluşun takdirine bağlıdır.
Yargı mensupları ile yargı kuruluşlarında çalışanlar ve askerler, başka mercilerin ön incelemelerinde görevlendirilemez.
Ön inceleme ile görevlendirilen kişiler birden fazla ise içlerinden biri başkan olarak belirlenir.
Ön inceleme yapanların yetkisi ve rapor
MADDE 6.- Ön inceleme ile görevlendirilen kişi veya kişiler, bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerini haiz olup, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre işlem yapabilirler; hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesini de almak suretiyle yetkileri dahilinde bulunan gerekli bilgi ve belgeleri toplayıp, görüşlerini içeren bir rapor düzenleyerek durumu izin vermeye yetkili mercie sunarlar. Ön inceleme birden çok kişi tarafından yapılmışsa, farklı görüşler raporda gerekçeleriyle ayrı ayrı belirtilir.
Yetkili merci bu rapor üzerine soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine karar verir. Bu kararlarda gerekçe gösterilmesi zorunludur.
Süre
MADDE 7.- Yetkili merci, soruşturma izni konusundaki kararını suçun 5 inci maddenin birinci fıkrasına göre öğrenilmesinden itibaren ön inceleme dahil en geç otuz gün içinde verir. Bu süre, zorunlu hallerde onbeş günü geçmemek üzere bir defa uzatılabilir.
Yetkili merci, herhalde yukarıdaki fıkrada belirtilen süreler içinde memur veya diğer kamu görevlisi hakkında soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi konusunda karar vermek zorundadır.
Soruşturma izninin kapsamı
MADDE 8.- Soruşturma izni, şikayet, ihbar veya iddia konusu olaylar ile bunlara bağlı olarak ileride soruşturma sırasında ortaya çıkabilecek konuları kapsar.
Soruşturma sırasında izin verilen olay ve konudan tamamen ayrı veya farklı bir suç olarak nitelendirilebilecek bir fiil ortaya çıktığında, yeniden izin alınması zorunludur.
Suçun hukuki niteliğinin değişmesi, yeniden izin alınmasını gerektirmez.
İtiraz
MADDE 9.- Yetkili merci, soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin kararını Cumhuriyet başsavcılığına, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisine ve varsa şikayetçiye bildirir.
Soruşturma izni verilmesine ilişkin karara karşı hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi; soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı ise Cumhuriyet başsavcılığı veya şikayetçi, izin vermeye yetkili merciler tarafından verilen işleme koymama kararına karşı da şikâyetçi[6] itiraz yoluna gidebilir. İtiraz süresi, yetkili merciin kararının tebliğinden itibaren on gündür.
İtiraza, 3 üncü maddenin (e), (f), g (Cumhurbaşkanınca verilen izin hariç) ve (h) bentlerinde sayılanlar için Danıştay İkinci Dairesi, diğerleri için yetkili merciin yargı çevresinde bulunduğu bölge idare mahkemesi bakar. İtirazlar, öncelikle incelenir ve en geç üç ay içinde karara bağlanır.
Verilen kararlar kesindir.
İştirak halinde işlenen suçlar
MADDE 10.- Bu Kanun kapsamındaki suçların iştirak halinde işlenmesi durumunda memur olmayan, memur olanla; ast memur, üst memurla aynı mahkemede yargılanır.
Soruşturma izninin gönderileceği merci
MADDE 11.- Soruşturma izninin itiraz edilmeden veya itirazın reddi sonunda kesinleşmesi ya da soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı yapılan itirazın kabulü üzerine dosya, derhal yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. İzin üzerine ilgili Cumhuriyet başsavcılığı, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve diğer kanunlardaki yetkilerini kullanmak suretiyle hazırlık soruşturmasını yürütür ve sonuçlandırır.
Hazırlık soruşturmasını yapacak merciler
Madde 12. — (31.07.2004 tarihli, 25539 sayılı R.G.- 5232 s.k. ile değiştirilmiştir)[7]
Hazırlık soruşturması genel hükümlere göre yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılır. Ancak Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı[8], Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, Bakan yardımcıları[9] ve valiler ile ilgili olarak yapılacak olan hazırlık soruşturması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Başsavcıvekili, kaymakamlar ile ilgili hazırlık soruşturması ise il Cumhuriyet başsavcısı veya başsavcıvekili tarafından yapılır.
Hazırlık soruşturması sırasında hâkim kararı alınmasını gerektiren hususlarda; Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı[10], Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, Bakan yardımcıları[11] ve valiler için Yargıtayın ilgili ceza dairesine, kaymakamlar için il asliye ceza mahkemesine, diğerleri için ise genel hükümlere göre yetkili ve görevli sulh ceza hâkimine başvurulur.
Yetkili ve görevli mahkeme
Madde 13. — Davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkeme, genel hükümlere göre yetkili ve görevli mahkemedir. Ancak Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı[12], Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, Bakan yardımcıları[13] ve valiler için yetkili ve görevli mahkeme Yargıtayın ilgili ceza dairesi, kaymakamlar için ise il ağır ceza mahkemesidir. (31.07.2004 tarihli, 25539 sayılı R.G.- 5232 s.k. ile değiştirilmiştir)[14]
Vekillerin durumu
MADDE 14.- Bu Kanunun uygulanmasında vekiller, asillerin tabi olduğu usule tabidir.
Cumhuriyet başsavcılığınca re'sen dava açılacak haller
MADDE 15.- Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkındaki ihbar ve şikayetlerin (...)[15] ihbar veya şikâyet edileni mağdur etmek amacıyla ve uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı hazırlık soruşturması sonucunda anlaşılır veya yargılama sonucunda sabit olursa haksız isnatta bulunanlar hakkında yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığınca re'sen soruşturmaya geçilir. (31.07.2004 tarihli, 25539 sayılı R.G.- 5232 s.k. ile değiştirilmiştir)
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlarda kamu davası açılması için Cumhuriyet başsavcılığına başvurma ve haksız isnatta bulunanlar hakkında genel hükümlere göre tazminat davası açma hakları saklıdır.
Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkata yapılan atıflar
MADDE 16.- Kanunlarda Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkatın uygulanacağı belirtilen hallerde bu Kanun hükümleri uygulanır.
Kanunlarda Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkatın uygulanmayacağı belirtilen hallerde genel hükümler uygulanır.
Değiştirilen hükümler
MADDE 17.- 22.1.1990 tarihli ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci maddesinin (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
d) Teşebbüs genel müdürü ve yönetim kurulu üyelerinin görevlerini icra sırasında işledikleri suçlardan dolayı yargılanmaları, ilgili bakanın iznine bağlı olup; bu konuda Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 18.- 4 Şubat 1329 tarihli Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat yürürlükten kaldırılmıştır.
EK MADDE 1- (07.09.2016 tarihli, 29824 sayılı R.G. 6745 s.k. ile eklenmiştir) Bu Kanuna ya da başka kanunlara göre ön inceleme, disiplin soruşturması veya diğer idari soruşturmaları yapmakla görevlendirilenler ile teftiş ya da denetim elemanlarının bu görevleriyle ilgili olarak yaptıkları işlemlerden, yürüttükleri faaliyetlerden, düzenledikleri raporlar ile görüş yazılarında belirttikleri kanaatlerinden veya kanunla verilen yetkilere dayanarak aldıkları tedbirlerden dolayı kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hâlleri de dâhil olmak üzere ancak idare aleyhine tazminat davası açılabilir. Ancak bu görevlilerin suç sayılan eylemleri ile kin, garez ve hatıra dayalı olarak veya baskı veya telkinle kanaat oluşturduğu ya da değiştirdiği kesinleşmiş yargı ya da disiplin kurulu kararıyla tespit edilirse, idarenin görevliye rücu hakkı saklıdır.
Ön inceleme, disiplin soruşturması veya diğer idari soruşturmalar ile teftiş ya da denetim sonucunda düzenlenen raporlara dayanarak karar verenler veya işlem tesis edenlerle, bu kararları ya da işlemleri hazırlayan ve inha ya da teklif edenler hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 1- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerine göre başlatılmış bulunan işlemler, adı geçen Kanun hükümlerine göre sonuçlandırılır.
GEÇİCİ MADDE 2- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna göre Yargıtayın ilgili ceza dairesinde ve il ağır ceza mahkemesinde açılmış davalar ile Danıştayca itirazen incelenen kararlar, bu Kanunun yürürlüğe girmesini müteakip genel hükümlere göre yetkili ve görevli mahkemelere devredilir. (31.07.2004 tarihli, 25539 sayılı R.G.- 5232 s.k. ile EKLENMİŞTİR)
GEÇİCİ MADDE 3- (07.09.2016 tarihli, 29824 sayılı R.G. 6745 s.k. ile eklenmiştir) Ek 1 inci madde hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte; görülmekte olan davalar, kesinleşmemiş hükümler ile miktar veya değeri itibarıyla temyiz veya karar düzeltme yoluna gidilemediği için kesinleşen hükümler bakımından da uygulanır ve davaya idare aleyhine devam olunur.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz veya karar düzeltme yoluna başvurulamayan hükümler için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde kanun yollarına başvurulabilir. Bu fıkra uyarınca yapılan kanun yolu başvuruları üzerine verilen kararlar, tahsil edilmiş tazminat bedelinin geri istenmesi hakkını doğurmaz.
Görevli mahkemede idare aleyhine devam olunacak davada, kanun yolları incelemesinde ilk olarak ek 1 inci maddede öngörülen dava şartlarının mevcut olup olmadığına bakılır.
Geçici Madde 4- (09.07.2018 tarih ve 30473 Sayılı 3. Mükerrer R.G. KHK/703 ile eklenmiştir) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce başlamış işlemler bu Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilen 3, 12 ve 13 üncü maddelerin değiştirilmeden önceki usul ve esaslarına göre sonuçlandırılır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte müşterek kararla atanmış olanlar hakkında bu Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilen 3 üncü maddenin değiştirilmeden önceki hali uygulanır.
Yürürlük
MADDE 19.- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 20.- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 3/12/1999
GENEL GEREKÇE
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre bir suç işlendiğinde önce Cumhuriyet savcısı tarafından hazırlık soruşturması yapılır. Bu aşamadan sonra mahkeme önünde yapılan son soruşturmaya geçilir. Suçun ortaya çıkmasından hükmün kesinleşmesine kadar, sanık hakkında yapılacak bütün işlemlerin adlî makamların görev ve yetkisi içinde bulunması genel kuraldır.
Ancak, etkili, verimli, sür’atli ve saygın bir kamu yönetimi de toplumun vazgeçemeyeceği bir olgudur. Kamu yönetiminin hizmet görürken bunu memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yapacağı tabiîdir. Bu noktada, Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevleri kamusal yetki ve usuller kullanmak suretiyle ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bu görevleri sebebiyle işledikleri suçlar nedeniyle doğrudan doğruya ceza kovuşturmasına tâbi tutulmaları, kamu hizmetinin işleyişinde aksamalara ve kamu otoritesinin saygınlığının zedelenmesine yol açabilir. Bu sakıncaları gidermek, memurlar ve diğer kamu görevlilerini asılsız isnat ve iftiralar karşısında korumak için bunların görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında adlî makamların kovuşturma yapmasından önce idarenin bir inceleme yapmasını ve bu incelemenin sonucuna göre olayın yetkili ve görevli adlî mercie intikal ettirilmesini öngören sistemler geliştirilmiştir. Nitekim Anayasamızın 129 uncu maddesinin son fıkrasında da “Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idarî merciin iznine bağlıdır” hükmüne yer verilmek suretiyle sözü edilen sistem, Anayasal güvence altına alınmıştır. Ülkemizde kamu hizmetinin aksamadan yürütülmesi için öngörülen özel soruşturma sistemini en kapsamlı biçimde düzenleyen metin, 1913 yılında kabul edilerek yürürlüğe konulan Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkattır.
Adı geçen Kanun, getirdiği sistemdeki soruşturma aşamalarının çokluğu ve bu aşamalarda görev alanlarının yetersizliği sebebiyle soruşturmaların uzamasına ve sürüncemede kalmasına neden olmakta, bazen de bu süreçte zamanaşımının dolması nedeniyle suçun cezasız kalmasına yol açmaktadır.
Aynı Kanun, konu ve kapsam yönünden de sakıncalar taşımaktadır. Bu sakıncalar, görev sırasında işlenen, ancak görevle ilgisi bulunmayan suçların da bu Kanun kapsamında bulunması nedeniyle belirtilen suçlar hakkında adlî mercilerce doğrudan soruşturma yapılmasına olanak verilmemesi, ayrıca Kanunun Türkiye Büyük Millet Meclisinin 8.8.1941 tarih ve 1255 sayılı yorum kararı uyarınca Türk Ceza Kanununun memur saydığı kişilere de uygulanması, başka bir deyişle, memuriyet statüsünde bulunmayan kişilere de teşmil edilmesi nedeniyle çok geniş bir personel grubunu sistemin içine dahil etmesi olarak özetlenebilir.
Belirtilen sakıncaları gidermek için bu Tasarı ile ceza kovuşturması açılmadan önce idare tarafından yapılacak ön incelemeye göre karar verilmesi esası getirilmiş, böylece soruşturmanın kurullar elinde sürüncemede kalması önlenmiş; ayrıca Tasarı kapsamındaki “memurlar ve diğer kamu görevlileri” kavramı açıklığa kavuşturulmak, görev sırasında işlenen, fakat görevle ilgisi bulunmayan suçlar kapsam dışı bırakılmak suretiyle sistemin uygulama alanının daraltılması öngörülmüştür.
Kamu yönetimini zaafa uğratmadan memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri iddia olunan suçlarda yargılama aşamasına geçilmeden yapılacak soruşturmanın basit, etkili ve sür’atli biçimde işlemesini sağlamak ve suçların cezasız kalmasını engellemek amacıyla bu Tasarı hazırlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. — Kanunun amacının, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin sadece görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmelerinin yetkili merciin izin vermesine bağlı bulunduğu ve bu izinle ilgili usulü düzenlemek olduğu belirtilmiştir.
Madde 2. — Getirilen sistemle görev sebebiyle işlenen suçlarda adlî kovuşturmaya geçilmeden önce yetkili merci tarafından izin verilmesi öngörülmektedir. Sözü edilen sistemin hangi memur ve kamu görevlileri hakkında uygulanacağı birinci fıkrada açıklanmakta; bunların kamu hizmetinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlileri olduğu vurgulanmaktadır.
İkinci fıkrada ise görevleri ve sıfatları sebebiyle özel soruşturma ve kovuşturma usulüne tâbi olanlarla çeşitli kanunlardaki soruşturma ve kovuşturma usulüne ilişkin hükümlerin saklı tutulduğu belirtilmektedir. Bu çerçeve içinde örneğin Silâhlı Kuvvetler mensupları, hâkimler ve savcılar, yükseköğretim elemanları hakkında bu Kanun Tasarısı değil, özel kanunlarındaki hükümler uygulanacaktır.
Üçüncü fıkrada ağır cezayı gerektiren suçüstü halinin genel hükümlere tâbi olduğu belirtilmiş, dördüncü fıkrada ise disiplin hükümleri saklı tutulmuştur.
Madde 3. — Görev sebebiyle işlenen suçlardan dolayı adlî mercilerce kovuşturma yapılması, idarî merciin vereceği izne bağlı tutulduğundan; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin atama biçimi ile idarî yapımızdaki hiyerarşi dikkate alınmak suretiyle izin vermeye yetkili merciler gösterilmiştir.
Madde 4. — Görev sebebiyle işlenen suçların yetkili idarî merciin vereceği izinle kovuşturulmasına olanak tanınmaktadır. Bu suçları yetkili idarî merciden önce öğrenen Cumhuriyet savcıları ile diğer makam ve memurların, durumu izin vermeye yetkili mercie iletmeleri ile ilgili hususlar düzenlenmiş; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin asılsız isnatlarla suçlanmasını önlemek için haklarında yapılacak ihbar ve şikayetlerde kişi ve olay belirtilmesi zorunluğu getirilmiştir.
Madde 5. — Görev sebebiyle işlenen bir suç olduğunu öğrenen izin vermeye yetkili merciin, olayın araştırılması için bir ön inceleme yaptıracağı hükme bağlanmış ve ön incelemeyi yapmakla görevlendirilecekler belirtilmiştir.
Madde 6. — Ön inceleme yapanların yetkileri ve inceleme sonucunda hazırlayacakları raporun içereceği hususlar düzenlenmiştir.
Madde 7. — Yetkili merciin soruşturma izni konusundaki kararını vereceği süre ile bu sürenin azamî sınırı belirtilmiş ve öngörülen süreler içerisinde karar verilmediği takdirde soruşturma izninin verilmiş sayılacağı vurgulanmak suretiyle konunun sürüncemede bırakılması önlenmiştir.
Madde 8. — Yetkili merciin vereceği soruşturma izninin kapsamı gösterilmiş; izin verilen husustan tamamen ayrı veya farklı bir suç olarak nitelendirilebilecek bir fiil ortaya çıktığı takdirde yeniden soruşturma izni alınmasının zorunluğu olduğu, fakat suçun sadece hukukî niteliğinin değişmesinin yeniden izin alınmasını gerektirmediği belirtilmiştir.
Madde 9. — Memurların ve diğer kamu görevlilerinin yargılanabilmesi için getirilen sistem, bir yandan idarenin zaafa uğramadan kamu hizmetlerini sürdürebilmesini, diğer yandan kamu görevi yapanların asılsız isnat ve iftiralardan korunmasını amaçlamaktadır. Bu amaca ulaşabilmesi için sistemin sür’atli işlemesi zorunludur. O nedenle sadece soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararlara Danıştay veya bölge idare mahkemesinde itiraz olanağı tanınmış; böylece kamuda temiz ve saydam yönetim sağlanmak istenilmiştir. Memurlar ve diğer kamu görevlilerine itiraz olanağı verilmemesinin nedeni ise, soruşturma izni verildiği takdirde açılacak adlî kovuşturma süreci içerisinde itiraz olanağının bulunmasıdır.
Madde 10. — İştirak halinde işlenen suçlar bakımından aynı mahkemede birlikte yargılanması gerekenler gösterilmiştir.
Madde 11. — Soruşturma izni veren yetkili idarî merciin dosyayı göndereceği Cumhuriyet savcılığı belirtilmiş ve savcılığın mevzuattaki yetkilerini kullanarak hazırlık soruşturmasını yürütüp sonuçlandıracağı hükme bağlanmıştır.
Madde 12. — Hazırlık soruşturmasını yapacak olan başsavcılık makamları, hakkında soruşturma yapılan memur veya diğer kamu görevlilerinin statüsü göz önünde tutularak belirlenmiştir.
Madde 13. — Hazırlık soruşturması sonucunda kamu davası açıldığı takdirde yargılamayı yapacak olan mahkemeler, hakkında dava açılan memur veya diğer kamu görevlilerinin statüsü gözönünde tutularak gösterilmiştir.
Madde 14. — Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin vekil sıfatıyla görev yaptıkları bir statüde asillerin tâbi olduğu usul uyarınca işlem görecekleri belirtilmiştir.
Madde 15. — Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkındaki ihbar ve şikâyetlerin garez, kin veya mücerret hakaret amacıyla yapıldığının soruşturma sonucunda anlaşılması veya yargılama sonucunda sabit olması üzerine, bu fiilleri işleyenler hakkında Cumhuriyet savcılığınca re’sen soruşturmaya geçilmesi öngörülmek suretiyle kamu otoritesinin zaafa uğratılması önlenmiş; kamu görevlisinin saygınlığı korunmuştur.
Madde 16. — Yürürlükteki kanunlarda Memurin Muhakematı Hakkında Kanunun uygulanacağı belirtilen hallerde bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunun uygulanmayacağı belirtilen hallerde ise genel hükümlerin uygulanacağı açıklığa kavuşturulmuştur.
Madde 17. — 22.1.1990 tarih ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11 inci maddesinin (d) bendi değiştirilerek, bu Kanun hükümlerinin teşebbüs genel müdürü ve yönetim kurulu üyelerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanmaları bakımından da uygulanması sağlanmıştır.
Madde 18. — Memurin Muhakematı Hakkındaki Kanunu Muvakkatın yürürlükten kaldırıldığı belirtilmiştir.
Geçici Madde 1. — Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat yürürlükten kaldırıldığından; anılan Kanuna göre başlatılmış, fakat henüz sonuçlanmamış işler hakkında yapılacak işlemler belirtilmek suretiyle yeni sisteme intibak sağlanmıştır.
Madde 19. — Yürürlükle ilgilidir.
Madde 20. — Yürütmeyle ilgilidir.
[1] MÜLGA: İlde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında vali,
[2] “Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanına veya Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşlar” şeklinde (09.07.2018 tarih ve 30473 Sayılı 3. Mükerrer R.G. KHK/703 ile değişik)
[3] MÜLGA: Cumhurbaşkanı kararıyla atanan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Cumhurbaşkanı veya ilgili bakan, (09.07.2018 tarih ve 30473 Sayılı 3. Mükerrer R.G. KHK/703 ile değişik)
[4] Mülga; Bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikayetlerde kişi ve/veya olay belirtilmesi zorunludur.
[5] Mülga; Yukarıdaki fıkraya aykırı bulunan ihbar ve şikayetler, Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikayette bulunana bildirilir.
[6] “, izin vermeye yetkili merciler tarafından verilen işleme koymama kararına karşı da şikâyetçi” ibaresi 07.09.2016 tarihli, 29824 sayılı R.G. 6745 s.k. ile eklenmiştir.
[7] DEĞİŞMEDEN ÖNCEKİ HALİ; MADDE 12.- Hazırlık soruşturması;
a) Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, müsteşarlar ve Bakanlar Kurulu kararı ile atanan memur ve diğer kamu görevlileri ile büyükşehir belediye başkanları hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Başsavcı vekili,
b) Ortak kararla veya Başbakanın onayı ile atanan memurlar ve diğer kamu görevlileri, il ve ilçe belediye başkanları, ilçe idare şube başkanları hakkında il Cumhuriyet başsavcısı veya başsavcı vekili,
c) Diğerleri hakkında genel hükümlere göre yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığı,
Tarafından yapılır.
Hazırlık soruşturması sırasında hakim kararı alınmasını gerektiren hususlarda; (a) bendinde sayılanlar için Yargıtayın ilgili ceza dairesine, (b) bendinde sayılanlar için il asliye ceza mahkemesine, diğerleri için genel hükümlere göre yetkili ve görevli sulh ceza hakimine başvurulur.
[8] “Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı” şeklinde (09.07.2018 tarih ve 30473 Sayılı 3. Mükerrer R.G. KHK/703 ile değişik)
[9] “müsteşarlar” ibareleri “Bakan yardımcıları” şeklinde (09.07.2018 tarih ve 30473 Sayılı 3. Mükerrer R.G. KHK/703 ile değişik)
[10] “Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı” şeklinde (09.07.2018 tarih ve 30473 Sayılı 3. Mükerrer R.G. KHK/703 ile değişik)
[11] “müsteşarlar” ibareleri “Bakan yardımcıları” şeklinde (09.07.2018 tarih ve 30473 Sayılı 3. Mükerrer R.G. KHK/703 ile değişik)
[12] “Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı” şeklinde (09.07.2018 tarih ve 30473 Sayılı 3. Mükerrer R.G. KHK/703 ile değişik)
[13] “müsteşarlar” ibaresi “Bakan yardımcıları” şeklinde (09.07.2018 tarih ve 30473 Sayılı 3. Mükerrer R.G. KHK/703 ile değişik)
[14] DEĞİŞMEDEN ÖNCEKİ HALİ; MADDE 13.- Davaya bakmaya yetkili ve görevli mahkeme, 12 nci maddenin (a) bendinde sayılanlar için Yargıtayın ilgili ceza dairesi, (b) bendinde sayılanlar için il ağır ceza mahkemesi, diğerleri için genel hükümlere göre yetkili ve görevli mahkemedir.
[15] METİNDEN ÇIKARILAN TÜMCE; “garaz, kin veya mücerret hakaret için”
- Muayene Memurunun Sorumluluğu
- Muayene Memuru Kaşeleri
- Yargılanma Usulü
- Soruşturma İzni Verme Yetkisi
- İşleme Konulmayacak Şikayetler
- İnceleme ve Soruşturma Onayları
- Ön İnceleme Yönerge